ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük tarifeleri sonrası küresel piyasalarda belirsizlik arttı, ABD ve Avrupa’daki hisse senetleri değer kaybetti.
Trump'ın Gümrük Vergisi Küresel Piyasalarda Nasıl Fiyatlandı?
ABD Piyasaları: Trump’ın açıkladığı kapsamlı gümrük tarifelerinin ardından S&P 500 endeksi %4.8 düşerek yaklaşık 2 trilyon dolarlık piyasa değeri kaybı yaşadı. Yatırımcılar, 2025 yılı içinde dört faiz indirimi olasılığını %50 ihtimalle fiyatlamaya başladı.
Avrupa Piyasaları: ABD kaynaklı resesyon endişeleri Avrupa’ya da yansıdı. Euro/dolar paritesi %1.6 artarken, Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizleri %2.65’e düştü. Bu, kıtada artan güvenli liman talebine işaret etti.
Asya Piyasaları: ABD tarifelerinin küresel ticaret üzerindeki olası etkileri Asya borsalarında satışlara neden oldu. Japon yeni, dolar karşısında %2 değer kazanarak bölgedeki jeopolitik risklere karşı yatırımcı tepkisini yansıttı.
Emtia Piyasaları: Küresel büyüme endişeleriyle WTI petrol %6.9 düşüşle 66.74 USD/varile gerilerken, altın %0.8 kayıpla 3,107.76 USD/ons seviyesine çekildi. Piyasa, politik şoklara karşı klasik güvenli liman tepkisini sınırlı şekilde verdi.
ABD Piyasaları: ABD hisse senetleri, 2020 pandemi döneminden bu yana en sert günlük satış dalgası ile karşı karşıya kaldı. Başkan Donald Trump’ın açıkladığı yeni gümrük tarifeleri, ekonomik büyüme konusunda ciddi belirsizlikler yarattı. Bu gelişme, özellikle ABD ekonomisine duyarlı varlıkların satış baskısı yaşamasına yol açtı. S&P 500 endeksi %4.8 gerileyerek bir günde yaklaşık 2 trilyon dolar değer kaybetti. Küçük ve orta ölçekli şirketleri temsil eden Russell 2000 endeksi, %6.6 değer kaybederek 2021 yılındaki zirvesinden itibaren %20’lik bir düşüş yaşadı. Nasdaq 100 endeksi, başta teknoloji hisselerinde yoğunlaşan satışlarla %5.4 geriledi. Sanayi ve finans ağırlıklı Dow Jones Industrial Average ise %4 düştü. Bu satış dalgasının merkezinde, Trump yönetiminin tarihin en yüksek gümrük tarifelerini uygulamaya koyması bulunuyor. Bu politikaların kısa vadede enflasyonist baskılar yaratması ve büyümeyi yavaşlatması bekleniyor. Bu gelişmeler, ABD'nin dış ticaret ortaklarıyla ilişkilerde gerginlik yaratırken, şirket kârlılıklarını aşağı yönlü baskılayarak hisse senetlerinden çıkışı hızlandırdı. Piyasalardaki belirsizlik, ABD Merkez Bankası (Fed) para politikalarına dair beklentileri yeniden şekillendirdi. Fed fon vadeli kontratları, yatırımcıların 2025 yılı içinde dört kez 25 baz puanlık faiz indirimi olasılığını %50 ihtimalle fiyatlamaya başladığını gösteriyor. Bu da yatırımcıların resesyon riskini daha yüksek ihtimalle değerlendirdiğini işaret ediyor. Öte yandan, bu türbülans ABD dolarının güvenli liman rolünü sorgulattı. Bloomberg Dolar Spot Endeksi %1.5 düşerken, yatırımcılar daha güvenli alternatif para birimlerine yöneldi. Bu durum, euro, Japon yeni ve İsviçre frangı gibi rezerv para birimlerinde değer kazançlarına yol açtı. Özellikle Japon yeni, dolar karşısında %2 değer kazanarak güvenli liman fon akımlarını yansıttı. Doların zayıflaması ve hisse senetlerindeki çöküşle paralel olarak, ABD Hazine tahvillerine güçlü bir talep arttı ve 10 yıllık gösterge tahvil faizi %4.05’e geriledi. Tahvil faizlerindeki bu düşüş, yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşıp defansif pozisyonlara yöneldiğini gösterdi.
Avrupa Piyasaları: Trump’ın açıkladığı sert gümrük tarifeleri sonrası Avrupa piyasaları da sert düşüşler yaşadı. Küresel ticaretin serbest akışını tehdit eden bu politikalar, büyüme dinamiklerini sekteye uğratabileceği endişesiyle yatırımcıları Avrupa’daki riskli varlıklardan çıkmaya zorladı. MSCI Dünya Endeksi, %3.9 oranında gerileyerek küresel risk iştahındaki zayıflığı gözler önüne serdi. Avrupa’daki satış dalgası sadece hisse senetleriyle sınırlı kalmadı; döviz ve tahvil piyasalarında da önemli hareketlilikler görüldü. ABD Doları’ndaki değer kaybı, Avrupa para birimlerinin değer kazanmasına neden oldu. Euro/dolar paritesi %1.6 artarak 1.1024 seviyesine çıktı, İngiliz sterlini ise %0.6 artışla 1.3081 seviyesini test etti. Bu hareketler, yatırımcıların alternatif rezerv para birimlerine yöneldiğini ve ABD kaynaklı belirsizliklerin küresel döviz piyasalarında yeni fiyatlamalar oluşturduğunu gösterdi. Tahvil piyasalarında, güvenli liman talebiyle gelişmiş Avrupa ülkelerinin devlet tahvillerine yönelik alımlar dikkat çekti. Almanya’nın 10 yıllık tahvil getirisi %2.65’e gerilerken, Birleşik Krallık 10 yıllık tahvilleri %4.52 seviyesine düştü. Faizlerdeki bu geri çekilme, Avrupa’daki yatırımcıların riskten kaçış stratejilerini güçlendirdiğini ve portföy rotasyonlarının daha defansif alanlara kaydığını gösterdi. ABD’nin uygulamaya koyduğu korumacı politikaların, Avrupa’daki dış ticaret ve yatırım planlamaları üzerinde domino etkisi yaratabileceği düşünülüyor. Özellikle Almanya gibi dışa bağımlı ekonomilerde, bu politikaların etkileri daha hızlı hissedileceği için sanayi üretimi, dış ticaret dengesi ve şirket kârlılıklarında aşağı yönlü revizyonlar kaçınılmaz hale gelebilir.
Asya Piyasaları: ABD’deki sert satış dalgası ve küresel risk iştahındaki bozulma, Asya piyasalarına da yansıdı. Küresel büyüme görünümündeki kaygılar, bölgesel ekonomik zayıflıklarla birleşince yatırımcılar riskli varlıklardan çıkış yaptı. Japonya’da Nikkei 225 endeksi, artan küresel belirsizlikler ve ihracat odaklı şirketlerin ABD tarifelerinden olumsuz etkilenme beklentisiyle değer kayıpları yaşadı. Ancak Japon yeni, küresel piyasalarda artan güvenli liman talebinin etkisiyle değer kazandı. Japon yeni, ABD doları karşısında %2 oranında artarak 146.24 seviyesine çıktı. Bu hareket, Japon varlıklarının küresel oynaklık dönemlerinde yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görüldüğünü teyit etti. Çin piyasalarında, içsel ekonomik kırılganlıklar ve dış ticaret ilişkilerine dair artan belirsizlikler baskıyı artırdı. Sanayi üretimi ve özel sektör yatırımlarındaki yavaşlama ile ABD ile yaşanan ticaret geriliminin yeniden tırmanma riski, Çin borsalarında aşağı yönlü hareketi sürdürebilir. Küresel yatırımcılar, artan jeopolitik ve ekonomik riskler karşısında Asya’daki riskli pozisyonlardan çıkmayı tercih etti. Bu eğilim, yalnızca hisse senetlerini değil, aynı zamanda kur ve sabit getirili menkul kıymetleri de etkiledi.
Emtia Piyasaları: Küresel büyüme görünümündeki bozulma ve artan riskten kaçış eğilimleri, emtia piyasalarında sert satışlara neden oldu. ABD’nin gümrük tarifelerinin küresel enerji talebini azaltacağı beklentisiyle petrol fiyatları önemli ölçüde düştü. West Texas Intermediate (WTI) ham petrol fiyatı %6.9 gerileyerek 66.74 USD/varil seviyesine çekildi. Bu, petrolde son dönemdeki en sert günlük kayıplardan biri olarak kaydedildi. Kıymetli metallerde, altın piyasa oynaklığına rağmen beklenen güvenli liman talebini karşılayamadı. Doların zayıflamasına rağmen tahvil faizlerinin düşmesi ve nakde yönelen yatırımcılar, altının yukarı yönlü potansiyelini sınırladı. Altın, %0.8 düşüşle 3,107.76 USD/ons seviyesinde işlem gördü. Piyasalarda kısa vadeli yönü belirleyecek ana faktör, Cuma günü açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verisi ve Fed Başkanı Powell’ın konuşması olacak. Bu veriler, ABD ekonomisinin büyüme ivmesi ve Fed’in politika duruşu hakkında net sinyaller verebilir.
Çekince
Çekince: Bu raporda yer alan her türlü bilgi, değerlendirme, yorum, istatistiki şekil ve bilgiler hazırlandığı tarih itibari ile mevcut piyasa koşulları ve güvenirliğine inanılan kaynaklardan elde edilerek derlenmiştir ve İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş. tarafından genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Sunulan bilgilerin doğruluğu ve bunların yatırım kararlarına uygunluğu tarafımızca garanti edilmemektedir. Bu bilgiler belli bir getirinin sağlanmasına yönelik olarak verilmemekte olup alım satım kararını destekleyebilecek yeterli bilgiler burada bulunmayabilir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Herhangi bir yatırım aracının alım-satım önerisi ya da getiri vaadi olarak yorumlanmamalıdır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu nedenle bu sayfalarda yer alan bilgilerdeki hatalardan, eksikliklerden ya da bu bilgilere dayanılarak yapılan işlemlerden, yorum ve bilgilerin kullanılmasından doğacak her türlü maddi/manevi zararlardan ve her ne şekilde olursa olsun üçüncü kişilerin uğrayabileceği her türlü doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan dolayı İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ile bağlı kuruluşları, çalışanları, yöneticileri ve ortakları sorumlu tutulamaz. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.